Iğdır Tuzluca’da yüksek rakımlı köyler Hadımlı, Kuruağaç ve Sutaşı köylerindeki sorun tarım ve hayvancılığa büyük darbe vuruyor. Buralarda yaşayan ve sulama kanallarının iptal edilmesi sonrası mağduriyet yaşayan köylüler il özelinde verdikleri mücadeleden sonuç alamayınca çareyi devlete seslenmekte buldular. Baraj inşaatı nedeniyle kullanılamaz hale gelen su kanalı nedeniyle köylünün feryadını dile getiren Hadımlı Köyü Muhtarı Zekeriya Karaali, Kuruağaç Köyü Muhtarı Hüseyin Aydeniz ve Sutaşılar Köyü Muhtarı Zaman Laçin yetkililere seslenerek, “Üretim üretim diyorsunuz ama su yok. Nasıl üreteceğiz?” diye sordular.

“TÜNELLER, KÖPRÜLER YAPAN HÜKUMETİMİZ İÇİN BİR KANAL HİÇBİR ŞEYDİR”

Köylüler süreci anlatarak, “Üç köyün tüm arazileri susuzluktan dolayı ekilememenin yanı sıra köylülerin zor şartlarda dikip büyülttükleri meyve bahçeleri de susuzluktan kurumuş durumda. Nedeni ise ‘baraj yapacağız’ diyerek Hadımlı sulama kanalının kullanılamaz hale getirilmesi. Oysa atadan, dededen beri kazma kürek yöntemiyle akıttığımız ve Ünlendi köyünden bent alan Hadımlı Sulama kanalımız uzun yıllar hizmet verdi. Ne zamana kadar, taa ki hükümetin ‘Ünlendi Barajı’nı yapacağım’ dediği zamana kadar. Çünkü daha önce kimi yerlerine yine devlet imkanıyla döşenen boruların da yardımıyla Hadımlı kanalı akıyordu. Ama baraj yapım çalışmaları başladıktan sonra döşenen borular da kayboldu kanal da kapandı. Şimdi ise devletten yani hükümetten beklentimiz ve isteğimiz kanalımızı eski haline getirip teslim etmesi. Güneydoğu’ya Karadeniz’e olmaz tüneller, olmaz köprüler yapan hükümetimiz için bizim hazır kanalımızın temizlenmesi ve ihtiyaç olan yerlerin betonla onarılması bir maliyet olmasa gerek. Ama bu çareyi Iğdır özelinde bulamadık ve tek çaremiz kaldı sesimizi Ankara’ya duyurmak.” ifadelerine yer verdi.

KÖYLÜLER İSYANDA, MUHTARLAR İSYANDA

Uzun yılardır sulama suyu sorunu yaşayan köylülerin feryatlarına çare arayan köy muhtarları Zekeriya Karaali, Hüseyin Aydeniz ve Zaman Laçin ise il ilçe özelinde ilgili tüm kurumlara verdikleri dilekçeler neticesinde sonuç alamayınca çareyi devleti yönetenlere seslenmekte aradılar. Muhtarlar uzun yıllardır yaşadıkları sulama suyu sorununu çözmek adına Iğdır Valiliği’ne verdikleri dilekçeden de olumsuz, ‘Bu sene bütçe yok seneye inşallah’ cevabı alınca basın yayın organlarına başvurdular.

“BİZ DEVLETİN ÜCRETSİZ BEKÇİLERİYİZ”

Muhtarlar, kendilerine verilen cevabın şokuyla yaptıkları açıklamada, “Köylüler olarak on yıllardır topraklarımızı ekip biçemiyoruz. Yani üretemiyoruz. Devlet başkanımız, cumhurbaşkanımız ve tarım bakanımız sık sık tarım alanlarının ekilmesini, üretime katılmasını istiyorlar. Eyvallah. Bizler de ekim yaparak hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de genel anlamda ülke ekonomisine katkı sunmak istiyoruz. Ama su olmadığı için ekemediğimiz gibi eksek de verim alamıyoruz. Dolayısıyla tarım yapamadığımız gibi hayvancılık da yapamıyoruz ve dahası uzun yılar önce diktiğimiz meyve bağlarımız da ağaçlarımız da kurumaya başladı. Kısacası derdimize dermanı, Iğdır özelinde bulamadık ve bu gidişle de bulamayacağız. Devletimiz madem köylünün üretmesini ekmesini üretime katılmasını istiyor, o zaman hazır kanalımızı bize geri versinler. Aksi halde köyler tamamıyla boşalacak ve köylünün boşalttığı bölgeye terör örgütleri bile yerleşecek. Bizler devletin aynı zamanda ücretsiz bekçileriyiz. Sesimizi Ankara duysun istiyoruz” dediler. Fazıl Anıl kılıçlı-KENT YAŞAM