KARIYER:
Şöhret basamaklarını bir bir çıkan Iğdırlı sanatçı Bağış'tan çağrı

Doğu'nun Çukurovası lakabını alan özel iklimi ve verimli topraklarıyla bilinen Iğdır'ın sanatçıları, şehirlerine sadakat konusunda birçok ilden daha iyi olduklarını her fırsatta gösteriyorlar.

İbrahim Bağış, henüz genç bir sanatçı olmasına rağmen, İstanbul’a ilk geldiği zamanlardaki yaşadıklarını, deneyimlerini anlattı ve sanatıyla ilgili üzerinde çalıştığı, kısa süre sonra da müzik severlerle buluşturacağı projelerini Kent Yaşam Gazetesi İmtiyaz Sahibi Celal Karaali’ye anlattı.

CK: Birazcık İbrahim Bağış, ondan sonra da “Bir Şarkım Var Patlayacak”la başlayalım.

- Müzik aşk işidir, sevda işidir gönül işidir ve bunun için içten ve samimi bir şekilde mücadelemi verdim. Her şey müzik değil hangi iş olursa olsun güzel sonuçlar olacağına ben inanıyorum çok şükür yani biz de bir şekilde girdik bu sektöre.

‘BEKLE BENİ UNKAPANI BİR GÜN GERİ GELECEĞİM’

CK: Müziğe nasıl başladınız? Ailede başka müzisyen var mıydı?

Tabi ki vardı. Siz de çok iyi biliyorsunuz Celal bey bizim Iğdır’da “Denbej” kültürü var.  Baba tarafından denbej’lik var bir de benim dayılarım genellikle müzisyendir. Benim de çocukluğumdan beri hep hayalimdi içimde müzik vardı, sonuç itibari ile zamanın birinde Unkapanı’na gittim. O zamanki şartlarda yapamadım ve ‘bekle beni Unkapanı bir gün geri geleceğim’ diyerek ayrılmıştım.

CK: “Bir Şarkım Var Patlayacak” dediniz ve patladı. Özellikle yazın tatil beldelerinde bol bol çalındı.

- Bir Şarkım Var Patlayacak derken yeni gelecek şarkılarımı kastetmiyorum şarkımın adı Bir Şarkım Var Patlayacak. Evet gerçekten de patladı ve bu da benim çok hoşuma gitti.

CK: İlk kasetiniz Yağmurun Kızı…

Müzik camiasına profesyonel olarak Yağmurun kızı adlı albüm ile girdim. Eserin ismi de Yağmurun Kızı albüm ismi de Yağmurun Kızı ve Neredesin di. Bu iki eserim de dahil olmak üzere tüm eserlerimin söz ve müziği bana aittir.  Sözlerini de kendim yazıyorum ve çoğu sanatçı arkadaşlarım da eserlerimden okudu.

CK: Ayrıca bir Iğdırlı olarak Ağrı Iğdır ilişkisini anlatan bir eseriniz var ondan biraz söz eder misiniz?

Iğdır- Ağrı iç içe olan birçok ortak değerleri bulunan iki komşu il. Çocukken de hatırlarım Ağrı’dan ığdır’a Iğdır’dan Ağrı’ya gelin verdik dünür olduk, kirve olduk ve dolayısıyla akraba olduk. İşte böylesi bir düğün için Iğdır’dan Ağrı’ya gelin götüren düğün konvoyu kaza yapmış çok sayıda can kaybı yaşanmıştı. İşte büm bu olumsuzluklara rağmen ben Ağrı-Iğdır arası bu yolu“sevgi yolu” olarak değerlendirdim ve yine sanatçı ruhuyla çok güzel bir türkü yaptım”

“KİMSEYE EĞİLMEDİM”

CK: Ve evet… Bela hikayesi…

- Bela evet farklı bir eser. Öncelikle bir gerçeğin altını çizmek istiyorum, müzik ve iş hayatımda kimseye eğilmedim, hayatım boyunca ben hep dik yaşadım çok belalar atlattım ve Bela adlı parçamda kendimi anlattım.

CK: Gerçek bir hikaye o zaman

- Gerçek hikaye evet kendimi anlatıyorum, Yaşayarak yazdım yaşadıklarımı kaleme döktüm ve yine Bela’ya alternatif bir eserim daha var “O Gururlu Bir Doğulu”  parçam da yakında tüm dijital platformlarda olacak.

CK: Babam parçasında kendi babanızı oynattınız ve çok duygusal görüntüler var. Biraz bundan bahseder misin?

- Benim her şeyden önce gerek ticari hayatımda gerek sanat hayatımda hiçbir sektör hiçbir iş beni “ babam klibim” bu kadar mutlu etmedi. Şarkının sözü de bana ait ve babama da buradan çok çok teşekkür ediyorum, ellerinden öpüyorum, saygılarımı gönderiyorum. Babamı klipte oynatmak benim için ayrı bir zevkti.

CK: Sanıyorum babanızı ikna etmek için biraz zorlandınız.

- Çok zorlandım evet 3 gün uğraştım ekibi alıp Iğdır’a gittim, Iğdır’dan, Ağrı Dağı’nın eteğinden İshak Paşa Sarayı’ndan çektim. Benim için apayrı bir duygu oldu.

“BABALARIMIZ ALIN TERLERİNİ BİZLER İÇİN AKITTI”

CK: Babam’da neyi anlatıyorsunuz?

- Merhameti, sevgiyi ve saygıyı anlatıyorum. Yani bileği ile alın teri ile bizleri her şeyden önce büyütmekle doğru yolu göstermeleri çok kıymetli. Bunlar bizim için tüm babalarımız adına büyük anlamları olan şeyler. Hatta, kıymetli takipçilerden ve okurlardan ricam Youtube’a İbrahim Bağış Babam yazdıkları zaman direk önlerine çıkacak ve izlemelerini isterim. İzleyen herkes kendinden bir şeyler bulacaktır.

CK: Bir de Zamazingo bir gider parçası var, ‘gider’ nedir?

- Günümüzde o kadar zamazingo var ki. Bu taksicinden de çıkıyor otobüsçüden de çıkıyor devlet dairelerinden de çıkıyor görevini yanlış yapan, çıkarı doğrultusunda yapanları anlatıyor. Şarkı olarak söyleyeyim sizlere; Adam gibi görünürler garibanı sömürürler makam diye dövünürler ula bunlar zamazingo! Çalışanı küstürürler bunlar hepten zamazingo…

CK: Müzikle ile ilgili hedefiniz nedir?

- Doğup büyüdüğüm Iğdır müzik ve sanat adına o kadar şeyleri hak ediyor ki aslında. Çünkü Iğdır, çok farklı kültürlerin bir arada yaşadığı zengin ve örnek bir bölge. Ama, üzülerek de dile getirmek istiyorum çok güzel müzik ve sanat adamları yetiştiren Iğdır, bu değerlerinden yeterince faydalanamadığı gibi, bu değerlerinin farkında da değil. Bu eleştirim Iğdır’ı yönetenleredir.

Bugün Diyarbakır gibi, Urfa gibi bölgelerde var olan sıra geceleri Iğdır’da da yapılabilir. Aynısı olması şart değil ama bizim de kendimize ait yöresel geleneklerimiz var. Bu geleneklerin yaşatılması adına gerek yöneticiler gerek ise STK ve halk bu konulara eğilmeli. Çünkü kaybolanda yaşatılanda bizim kültürümüz olacaktır.

“MÜZİK EVRENSEL BİR LİSANDIR”

CK: Müzik aleminde ben de varım diye şey yaptınız peki Iğdırlı sanatçılardan girmişken. Iğdır ve sanat hangi noktada?

- Ben sanatımı sanat için yapıyorum bunu yaparken de ne kimseye özendim ne kimseyi taklit ettim. Kendi düşüncelerimle kendi fikirlerimi ben o topraklardan doğdum ve o topraklara da laik olmak adına güzel şeyler yapmak istiyorum. Bunu yaparken de ben bu sanatta para kazanayım düşüncesiyle değil nasipse kısmetse olur ve Allah’a çok şükür de oluyor ve beni çağıran çağırana. Türkü barlardan çağırıyorlar yurt dışında genellikle Rusya’dan. Ben bugün kalkıp da alkol alan insanları mutlu edeyim onların isteklerini yerine getireyim diye böyle bir şey düşünmüyorum, yapmam da ama oradan çıkan sanatçılara da büyük bir saygım vardır, hürmetim vardır benim sanat anlayışım çok farklı.

CK: Halk müziği olarak bakıyoruz biz sizin yaptığınız tarza… Tamamıyla halk müziği mi yoksa her şeyi yapıyor musunuz?

- Hem halk hem Türk Halk Müziği hem Fantezi hem de Arabesk Slow…  

CK: Peki Iğdır’a yönelik kaç tane eser yaptınız?


- Babam’ı da Iğdır için yaptım. 4 tane yaptım.

“IĞDIR KÜLTÜRÜNE UYGUN SANATI ANCAK IĞDIRLI SANATÇILAR YAPAR”

CK: Yazın Iğdır’a gitmek için bir etkinlik planlıyor musunuz? Iğdırlı bir sanatçı olarak Iğdır’da bir konser Iğdırlıyla buluşma adına bir planınız var mı?

- Benim gibi Iğdırlı sanatçı kardeşlerimiz dostlarımız vardır ve Iğdır’da öyle geçerken duydum ben mesela İstanbul’da sokak müziği yapıyor ve hayranlıkla büyük bir kitlesi var. Şimdi bizim kültürümüzde biz bir bütün olduğumuz zaman gerek sanatımız gerek her anlamda tüm dalda büyüyen bir güzellik ortaya çıkıyor. Iğdır halkı gerek iş adamları olsun gerek esnaflar olsun kendi yöresine kültürüne sahip çıkmaları lazım. Değerlerine sahip çıkmaları lazım öncelikle. Düzenlenen konserler olsun festivaller olsun Iğdır’ın yetiştirdiği sanatçı kardeşlerimiz, abilerimiz vardır. Daha güzel bir sanat ortaya çıkabilir çünkü o toprakta doğmuş insanlar ve sanatını da yapan kişiler Iğdır’ın beklediği her tarzdan sanatını oradan güzel bir şekilde yapar. Dışarıdan getirdiğiniz sanatçılar ise daha çok masraflı olur hem de Iğdır’ın halkı o kültürü bilmez ve burada da ne oluyor Iğdır’ı değerleri bütün sanat devleri yok oluyor. Bizim anlatmak istediğimiz bu. Ben bunu kendi açımdan demiyorum burada gerek büyüklerimiz devlet adamları bunu kesinlikle göz ardı etmemeli.

CK: Bu temelde sizin bir çalışmanızın olduğunu da duydum Sefaköy Iğdırlılar derneği ile beraber Iğdırlı sanatçı olarak bir çalışmalarınız var. Ondan da kısaca söz edelim mi?

- Evet bu başta latif Ayyıldız olmak üzere bir toplantı yaptık Iğdırlı sanatçılar olarak birleştik ne yapalım diye tartıştık. Iğdır sanat evi ve burada da değerli başkanlarımız da uygun gördüler ve bizi de desteklediler müziğimizi burada da yürüteceğiz. Haftada bir gün yayın yapacağız.

CK: Sefaköy Iğdırlılar Derneği üzerinden mi yapılacak bu çalışmalar?

- Evet başlangıcımız bu olacak ve Türkiye’de bir ilki yapacağız. Tabi ki başkanlarımızın da desteğine halkımızın desteğine ihtiyacımız var. Sonuçta ayakta durabilmesi için Iğdır Kültür ve Sanat Derneği’nden güzel bir şekilde canlı müziklerimizi de orada sergileyeceğiz.

CK: Peki Iğdırlılara başka bir çağrınız var mı?

- Bir Iğdırlı olarak Iğdırlılara hepsine saygılarımı ve sevgilerimi gönderiyorum kendi kültürlerimize kendi değerlerimize bizim sahip çıkmamız gerek. Sonuçta Iğdır’dan bu etkinlikler özellikle bu benim için hassas ve üzerine düştüğüm bir şey. Iğdır’da yapılması gereken sanat olsun konserler olsun o topraklarda doğmuş büyümüş sanatçıların hakkıdır. Lütfen bunları göz önüne alsınlar ve değerlendirsinler. Iğdır’da doğmuş büyümüş sanatçı oradaki halkın istediğini o verir dışarıdan getirilen sanatçı veremez.

CK: Bu yöneticilere ciddi bir çağrı oldu. Sanıyorum bunu da Iğdır Kültür Evi aracılığıyla açacaksınız siz bir birlik oluşturacaksınız bu birliğin de sesine ister istemez oradakiler de kulak verecekler. Bu birlik baskı yapacaktır.

- Ben Iğdır’da ücretsiz konser istedim. Iğdır bunu hak ediyor. Ben o topraklarda doğdum büyüdüm ben bugün her tarz söyleyebilirim Azerice de söylerim Türkçe de söylerim Kürtçe de söylerim ama dışarıdan sanatçı getiriyorsunuz oranın halkını beklentisini veremiyor o topraklardan biz doğmuşuz büyümüşüz.

CK: Herkese hitap edecek dilim var diyorsunuz.

- Kesinlikle müzik evrenseldir.

KY: Bana sadece ortam yaratın ben ekibimle geleceğim ücretsiz konser vereceğim diyorsunuz bunu yalnız mı yapmayı düşünüyorsunuz yoksa diğer Iğdırlı sanatçıları da dahil ediyor musunuz?

- Tabi ki de burada Iğdır sanatçı kardeşlerimizi, abilerimizi bunlarla beraber güzel bir şekilde sırayla çıkalım diyoruz. 1-2 gün düzenli bir şekilde olmasını ben bunu tek başıma istemiyorum.

CK: Karşılık bulmadı yani…

- Evet. Bizim Iğdırlı sanatçı arkadaşımız İsmail Şamil Tuzluca benim fanımdır benim hayranımdır İstanbul’a geldi bir şarkı da verdim şarkıyı güzelde okudu klibi de güzelce çekti ve bu beni mutlu etti. Dedim ki alem kesmesin sesini… Hele duyma gerisini… Takma sen hiçbirisini… Ben yanındayım can hemşerim ben arkandayım bil hemşerim. Kapım her daim açıktır… Ben buradayım can hemşerim… Ben arkandayım bil hemşerim… Bu sanatçı arkadaşımız da bu şarkıyı yazdıran da odur ve bu şarkıyı da okudum yılbaşında Allah’ın izniyle tüm platformlarda yayında olacak.

CK: Sanat bu yani kişini durumuna göre içinden gelen bir şarkı çıkmış onun buna ihtiyacı vardı doğru mu? Yani size ihtiyacı vardı ona sahip çıkmanız gerekiyordu ama bu aynı zaman şarkı oldu.

- Aynen öyle oldu.

CK: Tebrik ediyorum

- Teşekkür ediyorum sağ olun. Dediğim gibi naçizane hakikaten de burada ben bir Iğdırlı olarak, Iğdır değerlerini, sanatını ve kültürünü daha çok ayakta tutmamız lazım.

CK: Evet her açıdan. Ağzınıza sağlık teşekkür ederiz.

Celal Karaali/KENT YAŞAM

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Iğdırlı bürokratlar söz verdi
Kendisi de Iğdırlı olan TÜMKİAD Genel Başkanı Nihat Tanrıkulu çok sayıda Iğdırlı bürokratı bir...

Haberi Oku