BÖLGEMİZ:
SERDAR ÜNSAL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRÜNE AZERBAYCANLILARIN SORUNLARINI ANLATTI

 Serdar Ünsal,” Iğdır’da çok sayıda yaşayan çalışan ,akrabalarının yanında kalan Azerbaycan vatandaşı var bunların çoğunun oturma izni var bazılarının yok. Çoğunun çocuğu okula gidiyor. Çocukların okul işini sayın valimizin desteği ile çözdünüz. Sizlerden isteğimiz Iğdır’da yaşayan Azerbaycanlı vatandaşlara İstanbul Göç idaresi müdürlüğü gibi oturum konusunda yardımcı olmanızdır.1995 yılından beri Iğdır’da yaşayanlar vardır. Bir kereye mahsus Iğdır da ikamet eden Azerbaycanlı vatandaşlara ikamet izni verilirse kardeşliğimiz daha çok pekişecektir.”dedi.

         İl  Göç idaresi müdürü Hanifi Gürler’de “Bakanlığımızdan gelen mevzuata göre şartı uygun olanlara oturum veriyoruz. Anlattığınız durumlar  için mevzuat doğrultusunda araştırma yapacağız”dedi.


        Serdar Ünsal ,daha sonra  1920 yılında bir Türk yurdu olan bugün Ermenistan topraklarında kalan İrevan (Erivan)şehrinde yaşayan Türklerin Ermeni mezalimine uğrayarak doğdukları topraklardan kaçış hikayesinin anlatıldığı “Yüreğim İrevan’da Kaldı” romanını Hanifi Gürler’e hediye etti.

              Kitabıyla ilgili bilgi veren Yazar Serdar Ünsal ,şunları söyledi:“ Gerçek yaşanmış bir hikaye, daha doğrusu baba annemin İrevan’dan Ermenilerin saldırısı sonucu kaçışlarının hikayesi, İrevan’dan Aras nehrine oradan İran’a İran’dan Türkiye’ye Iğdır’a gelip bin bir zorluklarla yaşamaya çalıştığı bir yaşam öyküsü. Babaannem İrevan’da evini,sevdiklerini , babasını bırakarak kocasıyla kızıyla İran’a kaçarken Ermeniler tarafından Aras nehrinde kocasının vurulmasını ölünceye kadar unutamadı.Çocuğunun birini Aras nehrinin kıyısında bırakmak zorunda kalan bir annenin hikayesi.. İşte Ermeni mezalimini en iyi şekilde bu romanda anlatmaya çalıştım.. Kısacası  okuyucu, Yüreğim İrevan'da Kaldı" romanında Vatana,İrevan'a,(Erivan’a)hasret ölenlerin hikayesini ,Ermenilerin yaptığı zulmü, Ermenilerin 1920 yılında İrevan' da yaptıkları vahşeti  Aras nehrini kan gölüne çevirmelerini, eşi kocadan, anneyi yavrusundan, anne ve babayı evladından ayırmalarını, bir Hocalı faciasının benzerini  okuyacak, hüzünlenecek ,üzülecek. “dedi.

             Hanifi Gürler’de ziyaretten duyduğu memnuniyeti belirterek kitap için teşekkür etti.

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

13 polisin şehit düştüğü olayda 8 gözaltı
8 Eylül 2015'te Dilucu Sınır Kapısı'nda görevli 13 memurun şehit edilmesinin ardından şüpheli...

Haberi Oku